13 Ocak 2010 Çarşamba

Keşke

Bazen keşke demek istiyor insan.
Keşke, umutsuzluğundan önce tanısaydım seni.
İmkanım olsaydı da mutluluğunu paylaşsaydım.
Ağlasaydık beraber ve gülseydik hiç ayrılmadan.
Ama tanıyamadım...
Şimdi bırakmalı mıyım seni zindanında?
Sen acı çekerkerken arkamı dönüp gideyim mi diğerleri gibi?
Yanında yürümek istediğimi anlamıyor musun?
Göremiyor musun yoksa?
Başkaları bırakıp gitti belki ama ben seninle kalmak istiyorum.
Acı çekmişsin belli ama artık mutlu ol istiyorum.
Arkamdan ağlamanı değil, benimle gülmeni istiyorum.
Çok mu fazla istediklerim?

11 Ocak 2010 Pazartesi

Zaman Çarkı - İnceleme


Zaman çarkı döner, Çağlar gelir ve geçer, efsaneleşen anılar bırakır. Efsaneler solarak mit olur ve onları doğuran çağ yeniden geldiğinde mitler bile unutulur. Üçüncü Çağ’da, kehanetler çağında, Dünya ve Zaman dengede durduğunda, olmuş olan, olacak olan ve olmakta olan, gölgenin karşısında düşebilir…
Zamanın şafağında, Yaratıcı olarak da bilinen tanrı, evreni ve tüm yaşamların ipliğini ören Zaman Çarkını oluşturdu. Çark, her biri bir çağı temsil eden yedi tane çubuktan oluşur ve Gerçek Kaynak’tan akan Tek Güç sayesinde döner. Esasen saidin ve saidar olarak bilinen eril ve dişil yarıları birbirini itip çekerek ahenk içinde hareket ederler. Çarkı döndüren güç de budur. Aes Sedailer Tek Güç şeklinde tabir edilen evrenin ve zamanın yaşam kaynağı olan olguyu yönlendirirler. Eski dilde Aes Sedai, ‘Herkesin Hizmetkârı’ anlamına gelmektedir.
Shai’tan yani Karanlık Varlık, Yaratıcı tarafından, yaratım anında hapsedilmiştir. Ancak, Efsaneler Çağı diye bilinen zamanda, bir Aes Sedai deneyi yanlışlıkla Karanlık Varlık’ın hapishanesine gedik açmış ve onun dünyaya dokunmasına olanak sağlamıştır. Asıl amacı zamanı ve gerçekliği yeniden yapmak olan Shai’tan’ın bu gayesine ulaşmak için zindanından tamamen özgür kalması gerekir. Onu zindanından kurtarmaları için yozlaşmış, hırslı ve güçlü hizmetkârlarını görevlendirmiştir. Çark, bu tehlikeye cevap olarak muazzam bir güç yönlendirici olan Ejder’i ışığın şampiyonu olması için seçmiştir.
Efsaneler Çağı’nda Karanlık Varlık’ın güçlerine karşı Aes Sedai’leri ve ittifaklarını komuta eden Lews Therin Telamon Ejder diye anıldı. On yıllık zorlu savaşın ardından Lews Therin ve yüz yoldaşı Karanlık Varlık’ın zindanına açılan gediği mühürleyerek, onu tekrar hapsetti. Ancak Karanlık Varlık’ın karşı saldırısı Saidin’i lekeledi ve tüm erkek Aes Sedai’leri delirerek ölmeye mahkûm etti. Deliren erkek Aes Sedai’ler dünyayı Tek Güç ile harap etti. Depremler ve büyük dalgalar yeryüzünün şeklini değiştirdi. Dağlar denizlerin dibine battı ve yeni dağlar yükseldi. Bu olay sonraki çağlarda “Dünyanın Kırılışı” olarak isimlendirildi. Lews Therin, deliliğinin içinde dostlarını, ailesini ve en sonunda kendisini öldürdü. Ve kardeş katili adını aldı.
Ve o günlerde, daha önce olduğu ve daha sonra olacağı gibi oldu,
Karanlık yeryüzüne çöktü, insanların yüreklerini ağırlaştırdı, yeşillikler soldu, umut öldü.
Ve insanlar Yaratıcı’ya seslenerek,
“Ey Gökyüzünün Işığı, Dünyanın Işığı, bırak kehanetlerde
Vaat Edilen, geçmiş çağlarda olduğu ve gelecek çağlarda olacağı gibi dağdan doğsun.
Bırak Sabahın Prensi yeryüzüne şarkı söylesin ve yeşil şeyler büyüsün, vadiler kuzu versin.
Bırak Şafağın Efendisi bizi Karanlık’tan korusun ve adaletin yüce kılıcı bizi savunsun.
Bırak Ejder bir kez daha zamanın rüzgârlarında koşsun.”